15 Temmuz 2012 Pazar

...

Yazacak başlık bile bulamadım. Aslında canım belirli bir konu hakkında yazmak istemiyor. Televizyonda Benjamin Button'ın "enteresan" hikayesi... Yarın yapılması gereken bir işbaşı... Canım sıkkın çok, evde tek başında, çok fazla soru işareti kafamda...

Bu filmi izledikçe içime ufaktan bir hüzün çöküyor, ama asıl sorun bu değil.

Geleceğe dair ilişkilere dair çok fazla tereddüt; belki konuşularak çözülebilir, belki de çözülemez.

Okul bitti, askerlik bitti, işe başlanıldı... Hayat bir düzene girdi derken ilişkideki muallak fazlasıyla içi kemiriyor. Bir şeyler bir yerde fazlasıyla yanlış gidiyor. Ya da bana öyle geliyor...

Aşkın ömrü gerçekten üç yıl mı yoksa biz mi şartlanıyoruz?

Birileri ile konuşmaya ihtiyacım var, ama bu bir tanıdık olmamalı. Bir yabancı ile daha rahat konuşur insan, yani bana öyle geliyor en azından.

Ne konuşmam gerektiğini bilmiyorum ama konuşmaya çok ihtiyacım var içimi dökmeye belki hiç tanımayan 3. şahıstan fikir almaya ihtiyacım var bilmiyorum... Hiçbir şey bilmiyorum...

Depresyona giriyorum, o da olabilir.

Tek bildiğim iyi değilim...

2 yorum:

  1. hehe :) konuşmak güzeldir, biriyle konuşursunuz karşınıza birsürü yol çıkar. iki hafta geçmiş malum, bence kendinize bir yol bulmuşsunuzdur ama diğer şekilde ise beni hiç tanımadığınızı aklınızda bulundurun, sevgiyle..

    YanıtlaSil
  2. ben de şimdi gördüm yorumu. yol açısından bazı şeyler daha bir oturdu. Bazen zamana bırakmak da işe yarıyor, su akar yolunu bulur misali... Aklımın bir köşesine not ettim, değerli yabancı... :)

    YanıtlaSil