11 Ocak 2011 Salı

Karakter Mim'i..

Yakın zamanda profesörde denk geldiğim, tarafıma Laliş tarafından iletilen bir mim ile daha devam ediyoruz. Mimleri doldurması keyifli bazı bazı ama her yazı başlığında bir mim olması da yafruyu düşündürmekte; neyse konumuza dönelim. Kunumuz bu düya diğer dünya biraz ulvi biraz dünyevi ortaya karışık soruları cevaplamak. Başlayalım..

Dindarsınız ya da değilsiniz, inancınız var ya yok , dinlerini yaşadığını söyleyen insanlarda en çok sizi iten şeyler ne ve neden ?

İnanç mefhumunun görecelilğinin bir gerçelik oldğunun hala kavranamamış olması. Çok yüzeysel oldu; biraz daha açalım.. İsanların kendileri ile inanmak istedikleri -nesne ya da varlık ya da her ne isimle adlandırıyorlarsa- arasındaki bağın mutlak bir doğru olduğuna dair saplantılı düşünceleri var; ve bu durum bir süre sonra kişilerde fanatiklik düzeyinde vücud bulup, kendi inaç sistemleri içerisinde de olmaması gerekn şeyleri yapmalarına neden oluyor. Bu durum da benim bünyede biraz miktar tiksinti yaratmakta.

Sizi siz yapan özelliklerinizden en belirgin olanı ne?

Kendimce mantıklı bir açıklama gelene kadar inatlaşmaya bayılan, gereksiz ayrıntıların içerisine zaman zaman fazla dalabilen bir kişilğim var. Şeytan ayrıntıda gizlidir diye klişe bir lafla bitirmeyeceğim, ama şu daha uıygun olabilir: Ayrıntılar hayat kurtarır.

Etrafınızdaki kişilere saygılı mısınız? Neyiniz insanlardan farklı ve ne konuda daha çok saygı bekliyorsunuz?

Kime göre sorusu önemli bir durumda. Zira bana göre saygıda kusur ettiğimi sanmamakla beraber, kimi zaman çevremdekilerin saygı ve geleneksellik! ile ilişkilerine bağlı olarak saygısız bir insan olarak nitelendirilebiliyorum. Diğer insanlardan farkım muhtemelen aklıma yatmayan şeyleri, başkalarının bir bildikleri vardır deyip geçememe huyum, ve fazla soru sormam. Özellikle insnaların kendi çevrelerinde edindikleri ve zamanla kalıplaştırdıkları kavramları benim bünyeye dayatmama konusunda saygı göstermelerini bekliyorum; aynı 'telefonun başında çaresiz bekleyen' arkadaş gibi.

İnsan’ın sizdeki tanımı ne ? Karşınızdaki kişi de olmazsa olmaz dediğiniz özelikler neler ve neden sizin için önemli bunlar ?

İnsanı inisiyatif alabilme mefhumuna sahip olan canlı olarak tanımlamak benim açımdan en doğru şekil olur diye düşünüyorum. İnisiyatif alabilmek için düşünmek, sorgulamak, karar vermek ve uygulamak lazım, zira bu özellikler de bizi diğer varlıklardan ayırıyor gibi.. Olduğundan daha fazlasıymış gibi davranan, kibirli insanlar olursa olmaz insanlardan. Onun dışında özellikle aradığım başka bir koşul yok.

Hayata bakışınızı paylaşır mısınız? Sürekli bir şeyler için hayatı suçluyor musunuz yoksa hayatta olması gerekenler bunlar ve olması gerekenler yaşanıyor mu diyorsunuz?

Olması gerekenler, olmayanlar, olsalardı iyi olurdular... Bunlar daha çok insanların kendi yürüdükleri yollarla alakalı kendi keşkeleri. Muhtemel senaryolar içerisinden o ya da bu şekilde birini seçip devam etmek sonunda pişmanlık olması, belirli bir yaştan sonra 'sen de haklısın birader'i geçiyor. Bir yere kadar tamam ama bir yerden sonra kendi kararlarını kendileri ver-e-meyenler için de başkalarını suçlamak için bazı bazı geç olabiliyor. Hayatı değil ama başkalarını suçlamak daha doğrusu kusur paylaşımı yapmak daha doğru oluyor. Şöyle bir düşününce 15imden sonra keşke yapmasaydım dediğim iki ya da üç şeyden fazla ortam oluşmadı dersem yalan olmaz. Özetle olması gerekenleri bilemem ama çoğu zaman seçimleri yaşıyoruz.

Sizi en çok huzursuz eden eksikliğiniz ne ? Şunu da düzeltseydim daha huzurlu olurdum dediğiniz, gerçeğiniz, boş vermişliğiniz, gamsızlığınız?

Hırs açısından ufak bir zaafım var. Bir FM terimi ile açıklarsak: Lack of ambition Malesef bu önemli bir eksiklik. Her zaman değil tabi ki ama ortada kanıtlanması gereken bir şey yoksa ki çoğu zaman olmuyor, hırslanmak için gerekli bir neden görmüyorum. Bir de eleştiriler kimi zaman beni rahatsız ediyor özellikle kendimi makul düzeyde savunmak için bir şans tanınmadığı zaman. Bir de kimi zaman yeterli düzeyde atik olmuyorum, sosyal ortamlarda daha aktif olabilsem daha rahat ederdim diye düşünmekteyim..

Biri size bir kötülük yaptı ve biliyorsunuz ki yapılan şey bilinçliydi, tepkiniz nasıl olurdu? Susar mısınız yoksa aynı anda yüzüne vurur musunuz yapılanları? Kişilere davranışlarınızı neye göre belirliyorsunuz ?

Özetle arkasında bir ipnelik varsa, her türlü ikili ilişkide büyük sıkıntılara yol açar. Bunun dışında kimin, hangi koşullar altında ve ne yaptığı değerlendirme sürecini fazlası ile etkiler. O an sussam bile daha sonraki süreçte zaman zaman yüzüne vurmalar olabilir, eğer ki çok gereksiz bir tenkir ile karşı karşıya kalırsam.

Sizce, sabretmek nedir ve üzerinizde otorite kurmaya çalışan, sizin hakkınızı yiyen insanlara sabretmeli miyiz yoksa karşılık vermeli miyiz? Tepkimiz nasıl olmalı?

İnanmakla başarmak arasında süreçtir sabretmek. Otorite kurmaya çalışan insanlara bazen izin vermek olasılık dahili olsa da suistimale izin vermemek lazımdır derim. Diğer yandan her zaman elimizde bir şekilde olmasa da hakkımız yenildiği ses çıkarmak büyük bir erdemdir diye düşünmekteyim. Zira herkes bunu yapamaz her zaman bu yüzden, erdem olacak kadar üst düzey bir hareekettir tepki vermek. Tepkimiz nasıl olmalı sorusuna, hangi duruma karşı diye sormak iyidir diyorum.

Bir konuşmada geçti ben böyle bir cümle kurdum:’’ Karşımdaki insan benim için değerli değilse söylediği cümlelerde değerli değildir, isterse hakkımda zanlarla kötü konuşsun hiç farketmez’’ Bunu söylememin nedeni de şu; biliyorum ki bu dünyada en zor şeylerden biri sizi anlamaya kapalı insanlara kendinizi ifade etmeye çalışmak ve birilerini memnun etmeye çalışmak..Peki siz nasıl düşünüyorsunuz bu konuda?

Değersiz olarak atfedilen insnların düşünceleri değerli olarak görülmse de, başka insanlarla sizin hakkınızda paylaşılan düşünceler uzun vadede sizin başa çıkmanız gereken problemlere dönüşebilir. Bu tip durumlarda önceden gerekli önlemleri almak, bir savunma mekanizması geliştirmek bana göre doğrudur. Çok nefret ettiğim ve bir o kadar da endişe duyduğum bir başka şey de yanlış anlaşıkmaktır çünkü.

Hangi söz sizi rahatsız eder ve neden?

Özel bir söz olmamakla beraber, haketmediğim ve başın bilmeden sonuna yapılan yorumlar beni oldukça rahatsız eder. Anlamadan yorumlamaya çalışmak; ön yargı, kibir ve kimi zaman aptallıkla kesişir diye düşünüyorum. Bu arada ön yargı ve ilk izlenim arasındaki fark umarım herkesçe malumdur.

Başkasında kınayıp da sonra sizinde yaptığınız bir şey var mı?

Dedikodu yapmak kimi zaman kınadığım bir şeyse de ben de yapmışıdmır her insan gibi. Lakin korkarak kaçındığım en önemli şey bu konuda dedikodu ile arkasından körleme sallamak arasında çizgiyi kaçırmak. Umarım böyle bir hata da bulunmamşımdır.


Bu sefer mevcut mim'i paylaşmıyor, dallanıp budaklandırmıyorum. Umarım tetmin edici cevaplarla karşılarşısınız. Herkese iyi sabahlar...

1 yorum:

  1. Evet sorgulamaya başladın mı maşallah durduramıyoruz seni =).

    YanıtlaSil